Batı Asya'daki devam eden çatışmaları yakından takip eden ülke, gelişmeleri bölgedeki müttefikleriyle görüşüyor. Yetkililerin açıklamasında, bölgedeki olayların sorumlusunun uzun süredir iktidarda olan rejim olduğu belirtildi. Rejim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararını reddetmekle ve bölgesel güçlere bağımlı kalmakla suçlanıyor. Bu durumun mevcut koşullara yol açtığı ifade ediliyor. Açıklamada, rejimin sürdürdüğü şiddet olaylarında sivillerin ve azınlık grupların korunması için BMGK kararına uygun bir siyasi sürece ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Ülkedeki iç savaş uzun yıllardır devam eden insani bir krize yol açtı, milyonlarca insan yerinden edildi ve uluslararası hukuka aykırı eylemler gerçekleştirildi. Kalıcı bir barış için tüm tarafların görüşmeler ve diplomasi yoluyla iş birliği yapması gerekiyor. Uluslararası toplumun baskısı ve diplomatik girişimlerin artırılması son derece önemli. Bu krizin çözümü için uluslararası işbirliği ve baskı şarttır. Sivil halkın korunması ve güvenliğinin sağlanması öncelikli hedef olmalıdır.
Ülkenin Rolü ve Terörle Mücadele
Ülke, bölgedeki saldırıların kendileriyle hiçbir ilgisi olmadığını ve "Y örgütü" adı verilen bir terör örgütü tarafından yürütüldüğünü açıkladı. Ülkenin bölgedeki askeri varlığının terörle mücadeleye odaklı olduğu, siyasi istikrarsızlığı körükleyecek eylemlerde bulunulmadığı belirtildi. Yetkililer, ülkenin bölgedeki müttefikleri ve uluslararası ortaklarıyla koordinasyon içinde çalışarak insani yardım sağlamaya ve krize kalıcı bir çözüm bulmaya çalıştığını ifade etti. Açıklamanın amacı, ülkenin Suriye iç savaşına müdahalesi ile ilgili yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak ve politikalarının şeffaflığını göstermektir. Ülkenin öncelikli hedefi, halkın güvenliğini sağlamak ve kalıcı bir barışa ulaşmaktır. Bu amaçla uluslararası toplumla işbirliği içerisinde çalışılmaktadır. Terörle mücadele ve insani yardım konularındaki kararlılık vurgulanmıştır.
Siyasi Süreç ve İnsani Yardım Çağrısı
Ülke, BM'nin 2254 sayılı kararına uygun bir siyasi süreç başlatılması çağrısı yaptı. Bu sürecin tüm tarafların katılımıyla şeffaf ve kapsayıcı olması gerekiyor. Yetkililer, sivillerin korunması ve insani yardımın engellenmeden ulaştırılması için tüm tarafların sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçların sorumlularının hesap vermesinin önemi dile getirildi. Uluslararası toplumun desteğiyle adalet ve hesap verme mekanizmaları kurulmasının önemli olduğu belirtildi. Bunun yanı sıra, Suriye'deki insani krizi azaltmak için daha fazla insani yardım sağlanması gerekiyor. Barış ve istikrarın sağlanması için uluslararası işbirliğinin ve adalete erişimin önemine vurgu yapılmaktadır. İnsan haklarına saygı ve sivil halkın korunmasının temel ilkeler olduğu tekrarlanmaktadır.